O akşam Diyarbakır’ın dar sokaklarında yürürken içimde hem bir merak hem bir huzursuzluk vardı. Taş duvarlı tarihi bir konağa doğru ilerliyordum. Her adımda ayak seslerim yankılanıyor, sanki şehre ait her şey beni izliyordu. Ancak o kapının önüne geldiğimde bildiğim tek şey vardı: Bu gece Diyarbakır Escort Kadın olarak değil, bir sır gibi işlenmiş kadın olarak hatırlanacaktım.
Kapıyı o açtı. Gözlerinde ilk bakışta çekingenlik vardı ama içten içe kabaran arzuyu saklayamıyordu. Beni içeriye davet ettiğinde, taş duvarların içindeki serinliğe rağmen ortamın havası sıcaktı. Sanki her köşe bir şeyler anlatıyor, her gölge bir fısıltı gibi üzerimize siniyordu.
Konuşmadık uzun uzun. Göz göze geldiğimizde hissettiklerimiz, kelimelerin çok ötesindeydi. Yanıma oturduğunda bacaklarının bana dokunuşu, vücudumu titretmeye yetmişti. O an, içimdeki tüm direnç çözüldü. Parmak uçlarıyla kolumdan başlayarak yavaşça tenime dokundu. Nefesini boynumda hissettiğimde, zamanı unuttum.
Diyarbakır Escort Kadın olmanın çok ötesinde, o gece ona hissettirdiğim şeyin adı “özgürlük”tü. Beni sıkmadan, acele etmeden, sadece gözlerime bakarak vücudumu keşfetmesine izin verdim. Onun için bu sadece bir temas değil, korkularından sıyrılmanın bir yoluydu. Benim içinse bedenimi sunmanın, ama ruhumu da onun sıcaklığıyla ödüllendirmenin gecesiydi.
Sabaha karşı sessizce giyinip vedalaşırken, dudaklarında kalan öpücüğümün izini fark ettim. Bir sır gibi geldiğim bu evden, bir anı olarak çıktım.
Eğer duvarların ardında kalmış arzularını ortaya çıkarmaya hazırsan, ben seni çoktan hissetmeye başladım.